Hizmetlerimiz

Online Randevu Alın

Sizde randevunuzu ayırtarak, polikliniğimizde beklemeden muayene olun.

SVF KÖK HÜCRE TEDAVİSİ NEDİR?

SVF Kök hücreler vücutta özellikle kemik iliğinde ve yağ dokular içerisinde yoğun olarak bulunan ve her tür vücut hücresine dönüşebilen temel hücrelerdir. Vücutta yenilenmesi gereken yerlere giderek onarım ve iyileşme sağlarlar. Son yıllarda tıbbın birçok alanında bu hücreler kullanılmaya başlanmış ve birçok hastalıkta yeni umutlar doğmasına neden olmuştur. 

İleri derece sertleşme bozukluğunda da bu tedavi yeni bir umut olmuştur. Hastanın kendi vücudundan alınarak penis içerisine yapılan iğne ile verilen kök hücreler, sertleşme bozukluğunda kalıcı ve onarıcı tedavi sağlamaktadır. 

 Bu hücreler penis içerisinde arıza olan hangi yapıda hücre varsa o hücrelere (damar, sinir ve kas hücreleri gibi) dönüşerek, burada yenilenme ve iyileşme sağlar. İleri derece sertleşme bozukluğunda uygulanan bu tedavi elbette hafif ve orta düzey sertleşme bozukluğunda da uygulanabilir ve bu durumda başarı oranı daha yüksektir.        

SVF KÖK HÜCRE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Az önce belirttiğimiz gibi, bu hücreler vücutta kemik iliklerinde ve yağ dokusu içerisinde yoğun halde bulunur. Dolayısıyla kök hücre tedavisi için ya kemik iliğinden iğne ile girilerek buradan sıvı alınır, bu sıvının içerisinde bulunan kök hücreler kullanılır, ya da göbek çevresi veya başka yağlı bölgelerden liposuction (liposakşın) yöntemi ile yağ alınır ve bu yağ dokunun içerisinden kök hücre elde edilir. Ancak, kemik iliğinden alının kök hücre miktarı az olduğu için, bu bölgeden alının kök hücreler laboratuar ortamında çoğaltılarak hastaya enjekte edilir. Bu da iki ayrı zamanda iki ayrı işlem demektir. Oysa yağ dokudan alının kök hücreler aynı seansta belli işlemlerden geçirilerek hastaya enjekte edilebilir. Biz de kliniğimizde yağ dokudan alınan kök hücre kullanmaktayız. İşlem şu sırayla yapılır. 

  1. Hasta ameliyathane ortamına alınır 
  2. Lokal veya genel anestezi ile hastanın ağrı duymaması sağlanır. 
  3. Göbek çevresinden liposuction ile 60 cc kadar yağ toplanır.
  4. Yağ, kan ve doku gibi birçok yapıdan oluşan bu sıvı tüplerin içerisine alınarak santrifüj cihazına konulur ve gerekli olan ve gerekli olmayan yapılarına ayrılır. 
  5. Gereksiz bölümler uzaklaştırılarak iki enjektör arasında bulunan mikron seviyesinde bıçaklarla (nonenzimatik) yağ parçalanarak mekanik olarak hücreler serbest hale getirilir.
  6. Elde edilen sıvı tekrar santrifüj cihazına konularak, kök hücrelerin yağ hücrelerinden ayrışması sağlanır ve sadece kök hücrelerin (stromal vasküler fraksiyon) bulunduğu serum görünümünde sıvı elde edilir.
  7. Elde edilen sıvı hastanın penisinin içerisinde bulunan ve kan dolarak sertleşmeyi sağlayan tüplerin (kavernöz cisim) içine enjekte edilir ve işlem sonlandırılır. 

SVF KÖK HÜCRE TEDAVİSİNİN SONUÇLARI

Yapılan çalışmalar, hiçbir tedaviden fayda görmeyen ve tek şansı Penis Protezi kullanmak zorunda olan hastalar üzerine yoğunlaşmıştır. Bu hasta grubunda %50 den fazla oranda Proteze ihtiyaç kalmadan ilişkiye girebilecek düzeyde ereksiyon sağlanmıştır. 

Yine bu çalışmalar, SVF tedavisinin etkinliğinin 6. ayın sonunda maksimum düzeye geldiğini göstermiştir. Henüz bu konuda klinik çalışma olmasa da, tüm dünyada bu tedaviyi uygulayan hekimlerin ortak görüşü, ilaçla veya başka yardımcı tedavilerle ereksiyon sağlayabilen hastalarda, kök hücre tedavisinin çok daha yüksek başarıya sahip olduğudur. İlerleyen 10 yılda bu tedavinin çok daha yaygın kullanılacağı kanaati de hakimdir. 

Bunun dışında kök hücre tedavisi (SVF) üroloji alanında, penis uzatma, kronik prostatit, kronik sistit, idrar kaçırma, aşırı aktif mesane gibi diğer hastalıklarda da kullanılmaya başlanmıştır. 

Bütün varikoseller mutlaka tedavi edilmeli midir?

Eğer varikosel ağrı, sperm bozukluğu, testiste küçülme, görüntü bozukluğu veya bacak varislerine yol açarsa, genellikle tedavi gerekir. Bu tür problemler yoksa, varikosel tedavi edilmeyebilir.

Yapılan birçok çalışmada, varikosel tedavisinin sperm sayısı ve kalitesini düzelttiği gösterilmiştir. Ancak, sonuçlar hastadan hastaya farklılıklar gösterebilir. Erkeğin kısırlığı nedeniyle çocuk sahibi olamayan çiftlerde, varikosel tedavisinden sonra, %30-50 arasında değişen hamilelik oranları bildirilmiştir.

Başarılı bir embolizasyon tedavisinden sonra testisteki ağrı ve şişkinliğin geçmesi beklenir. Ağrıda iyileşme olmazsa, testiste ağrı yapan diğer nedenler araştırılmalıdır.

Her tıbbi işlem gibi, embolizasyonun da bazı riskleri vardır. İşlemden sonra, kateterin ciltten giriş yerinde kanama, bulantı, kusma ve bel ağrısı gibi hafif şikayetler görülebilir. Nadiren, varikoselin pıhtılaşması sonucu ağrı gelişebilir, ve bir süre ağrı kesici ilaçlarla tedavi gerekebilir. Bunun dışında, ciddi komplikasyonlar çok nadirdir. Embolizasyondan sonra, enfeksiyon, hidrosel ve testis kaybı bildirilmemiştir.

Bu durumun birkaç nedeni vardır. Birincisi ve en önemlisi varikosel hastalarının ilk başvurduğu doktorların varikosel embolizasyonu konusunda yeterince bilgi sahibi olmamaları ya da yöntem olarak ameliyatı tercih etmeleridir. Bu nedenle, araştırıcı olmayan hastaların ne yazık ki bu tür yeni tedavi seçeneklerinden haberi olmamaktadır. İkinci neden de varikosel embolizasyonu uygulayan ve bu konuda yeterli tecrübeye sahip hekimlerin az olması ve bu işlemin yapılacağı anjiografi cihazlarının her yerde bulunmamasıdır. Ancak her iki durum da dünyada ve ülkemizde hızla düzelmektedir.